Türkiye’nin batı komşusu olan Yunanistan, Güneydoğu Avrupa’da yer alır. Yunanistan’ın başkenti ve en kalabalık şehri olan Atina ise aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük dördüncü başkentidir. Yunanistan’ın güneyinde Atitica Bölgesi’nde bulunan şehir, Avrupa’nın tarihi başkenti olarak kabul edilir. Köklü bir geçmişe sahip olan kente dair ilk kalıntılar Neolitik Çağ’a kadar dayanır. Perikles’in “Altın Çağı” olarak bilinen MÖ 5. yüzyılda evrensel bir öneme sahip olan Atina, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Büyük bir finans sektörüne sahip ekonomik merkezlerden biri olan kent Avrupa’nın en büyük ikinci limanı Pire Limanı’na da ev sahipliği yapar. Antik dönemlerden bu yana spor etkinlikleri konusunda söz sahibi olan Atina 1896 ve 2004 yıllarında Yaz Olimpiyat Oyunları’nı ağırlamıştır. Kozmopolit yapısıyla öne çıkan ve modern bir kent olan Atina’nın ismi koruyucusu savaş tanrıçası Athena’dan gelir.
Gelişmiş bir metro ağına sahip olan Atina’da şehir içi ulaşımı destekleyen tramvay, troleybus, banliyö trenleri ve otobüs hatları bulunuyor. Hızlı bir ulaşım için metronun tercih edildiği şehirde Havaalanı metrosu dışındaki tüm hat yolcularına 70 dakikalık, 1 saatlik ve 5 günlük bilet seçenekleri sunuluyor. Bu biletler aynı zamanda otobüslerde de kullanılabiliyor. Metro; mavi, yeşil ve kırmızı olmak üzere üç hatta sahip. Bu hatlarla Akropolis, Pire Limanı, Olimpiyat Stadyumu, havalimanı ve pek çok turistik noktaya ulaşabilirsiniz. Şehir merkezi ile güney sahilini birbirine bağlayan tramvaylarda üç hattan oluşur. Birinci hat şehir merkezinden Barış ve Dostluk Stadyumu’na; İkinci hat şehir merkezinden Güney banliyösüne ve son hat da kıyı bölgesine hizmet eder. Yaz aylarında Atina Plajları’na seyahat etmenin en kolay yolu tramvaylardır.
Ilıman bir iklime sahip olan Atina’ya yılın her mevsimi gidilebilir. Her mevsim yapılacak bir aktivitenin olduğu kent misafirlerine eşsiz bir tatil deneyimi sunar. Nisan ve haziran ayları arasında mükemmel bir bahar havasına sahip olan kent aynı zamanda yaz aylarına oranla daha sesiz ve huzurludur. Şehri rahat rahat gezmek, trafik ve kalabalıktan uzak kalmak için ilkbahar ya da sonbahar aylarını tercih edebilirsiniz. Atina’nın tüm doğal ve tarihi güzelliklerinin tadına varabilmek için 4-5 günlük bir tatil programı yeterlidir.
Atina’ya seyahatinizi daha eğlenceli ve anlamlı kılmak için şehirdeki önemli etkinlik ve festival tarihlerine göz atabilirsiniz.
İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Atina, demokrasinin ilk radikal versiyonunu deneyen, tarih, sanat ve felsefe alanlarında öncülük eden eşsiz bir kenttir. Doğal güzellikleri, tarihi ve misafirperverliği ile büyüleyen Atina’da başlıca görülmesi gereken yerleri not almaya ne dersiniz?
Avrupa’nın en ilginç tarihi bölgelerinden biri olan Akropolis, Atina tepesinde yer alan kalesi ve mimari kalıntıları ile Atina’da görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor.
Akropolis’in en tepesinde yer alan bu görkemli yapı, Yunan mimarisinin en önemli eserlerinden biridir. M.Ö. 438 yılında tamamlandığı düşünülen tapınağı tamamı saf beyaz pantelic mermerden yapılmıştır. İçerisinde yer alan birbirinden güzel heykellerin mutlaka görülmesi gerekir.
M.Ö. 300’lü yıllarda inşa edildiği düşünülen stadyum spor tarihinde özel bir yere sahiptir. Olimpiyat ateşinin başladığı yer alan stadyum restore edildikten sonra yaklaşık 50 bin seyirciyi ağırlıyor ve tamamen mermerden yapılmış dünyanın en büyük stadyumu olarak kabul ediliyor.
Antik dönemden bu yana birçok koleksiyona ev sahipliği yapan Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde Neolitik Çağ’a ait sanat eserleri de yer alır. Kil vazolar, çalışma araçları ve küçük vazolar gibi 7 bin yıllık geçmişe ait eserlerin sergilendiği müze otuz odadan oluşur.
Yunanistan’ın en büyük tapınağı olan Olimpia-Zeus Tapınağı, yaklaşık 700 yıllık bir çalışmanın eseridir. Tanrılar tanrısı Zeus’a adanan tapınağın 17 metrelik 104 büyük sütunundan sadece 15’i ayaktadır.
Her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Atina, konaklama seçeneği açısından zengin bir kenttir. Şehir merkezinde konaklamak isteyenler genellikle müzelere ve arkeolojik noktalara yakın olan Plaka bölgesini tercih ediyor. Gece hayatını ve hareketli yaşamı sevenler Psirri ve Monastiraki bölgesinde karar kılıyor. Atina’nın tam merkezinde bulunan Syntagma bölgesi ise turistik yerlere yürüyerek bile ulaşabilmenizi sağlıyor. Lüks ve sakin bir tatil deneyimi için ise Kolonaki bölgesini tercih edebilirsiniz. Genç turistler genellikle Exarchia bölgesini tercih ediyor. Deniz, kum ve güneş üçlüsünü sevenler kentin güney kısmındaki Glyfada, Voula ve Vouliagmeni bölgelerinde konaklıyor. Beş yıldızlı lüks bir tatil için Athenwas Hoteş, Electra Palace Otel ya da Hotel Grand Bretagne’yi tercih edebilirsiniz. Bunun yanında Marina Hotel, My Athens Hotel ve Best Western Otel de şehrin en çok tercih edilen otelleri arasında yer alıyor.
Dünyanın dört bir yanından pek çok mutfağın etkisiyle şekillenen Atina’da hem yöresel hem de dünya mutfağından pek çok lezzeti deneyimleyebilirsiniz. Zeytinyağlıları, kahvaltısı, et yemekleri ile ünlü olan Atina, sunum ve doyurucu porsiyonlarıyla da ziyaretçilerinden tam puan alıyor.
Atina’ya gelen turistlerin ilgisini çekebilecek birçok hediyelik eşya seçeneği bulunuyor. Meşhur Yunan zeytinyağı için Plaka ve Monastiraki’de bulunan dükkanları inceleyebilirsiniz. Ayrıca Atina kaliteli derileriyle meşhur bir şehir. Ayakkabıdan çantaya, şapkadan eldivene kadar çok geniş bir yelpazede sunulan deri ürünler, Atina’dan alınacak şeyler arasında birinci sırayı çekiyor. Sandaletler için ise ünlü sandalet ustası Stavros Melissinos’un Monastiraki Meydanı’ndaki dükkanını ziyaret edebilirsiniz.
Atina tezgahlarında Antik Yunan’dan kalma antika eşyalar bulmayı beklemeyin ancak dünyaca ünlü kalıntıların, binlerce yıllık sanat eserlerinin çok başarılı replikalarını bulacaksınız. Monastiraki’de bit pazarına uğramanız durumunda daha yakın tarihli –yüz yıllık mesela- antikalara rastlamanız da mümkün.
Atina, neticede Ege kültüründen nasibini almış bir yer. Yerel kadınların el işlemeleriyle süslenmiş eşyalar, bin bir emekle ortaya çıkmış ürünler burada da tüm naifliğiyle karşınıza çıkacak. Yastıkların, ahşap işlerin ve halıların, zeytin ve yaşam ağacı gibi kadim motiflerle süslendiğini göreceksiniz. Monastiraki’nin bit pazarı yine burada da karşımıza çıkıyor ve bu değerli ürünleri tezgahlarında sizlerle buluşturuyor.
Atina’da, kültürünün bütün inceliklerini bu zarif süslemeler üzerine yansıtmayı başarmış ve yıllar boyu kuşaktan kuşağa aktarılan usta çırak ilişkisi sayesinde kendine has mücevher sektörünü oluşturmuş. Özellikle gümüş ve kehribarda oldukça iddialı olan takılar, Bizans ve Antik Yunan tasarımlarıyla bambaşka bir hal almış Plaka’da yer alan mağazalar ilk durağınız olmalı.
Syntagma Meydanı’nın aşağısında yer alan mağaza ve dükkanlarda aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Meydanda bulunan Ermou Street caddesinde ise zincir mağazalar yer alır. Pazar deneyimi yaşamak istiyorsanız Monostiraki Pazarı’na gidebilirsiniz. Vintage meraklısı iseniz Exarcheia bölgesinde yer alan Yesterday’s Bread mağazasını mutlaka gezmelisiniz.
Gece hayatının hareketliliği ile ön plana çıkan Atina’da; kafe, restoran, bar ve gece kulübü gibi birçok farklı eğlence seçeneği bulunuyor. Avrupa’nın en modern konser salonlarından biri olan Megaron Mousikis’e sahip olan şehir, eşsiz müzikaller ve dünyaca ünlü konserlere ev sahipliği yapıyor. Geleneksel Yunan müzik aleti olan buzuki eşliğinde yemek yiyip dans etmek için Yunan tavernalarını tercih edebilirsiniz. Klasik bir gece geçirmek için Vinilio, taverna tadında eğlenmek için Pixi’yi, Mavros Gatos’u ve canlı bir gece için Enzzo de Cuba’ya gidebilirsiniz. Yeraltı ve tekno müzik hayranı iseniz Six D.o.g.s ve Dybbuk’a rotanızı çevirebilirsiniz.